«15/150»
«Kadın, kocasının yatağını mazeretsiz terk ederek sabahlarsa, melekler sabaha kadar o kadına lânet ederler.» (Müslim)
Güzel Bid'at Yoktur, Her Bid'at Dalâlettir

Allâme Şeyh Muhammed b. Sâlih el-'Useymîn'den Bid'at Hakkında Nasihat

Cevap: Nebîmiz sallallahu aleyhi ve sellem hutbesinde i'lân ederek şöyle buyurur: «Her bid'at dalâlettir.» Hepimiz ittifâk ile biliyoruz ki Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem insanların en fasîh/anlaşılır ve açık seçik konuşanıydı. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in insanlar içinde ne dediğini en iyi bilen kimse olduğunda da müttefikiz. Yine insanların iyilik ve hayrını en çok isteyenin de Rasûlullah olduğunda müttefikiz. Onun sözünde ilmin, hayır istemenin, açık seçikliğin, güzel anlatımın kemâli bir araya gelmiştir. Bütün bunlardan sonra bir adamın gelip de 'bid'at şu şu kısımlara ayrılır' demesi mümkün müdür? Hâlbuki Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: «Her bid'at dalâlettir.» buyurmuştur. Allah'a yemîn olsun ki eğer bu sözü onların yücelttiği adamlardan biri söylemiş olsaydı filan «Her bid'at dalâlettir.» dedi diyerek o kelimeyi nûrdan yazılmış bir şekilde başlarının üzerinde taşırlardı. Peki bu sözü yaratılmışların en şereflisi, en bilgilisi, en iyilik ve hayır isteyeni ve en açık ve güzel sözlüsü söylemişse nasıl olmalı?

Bizzat o bid'atı ihdâs edenler bile bunun sayesinde Nebî sallallahu aleyhi ve sellem'in bayrağı altında haşrolmayı umuyorlar. Eğer bu hususta sâdık iseler ona karşı edebli olmaları, onun önüne geçip de onun belirlemediği bir şeyi dîn edinmemeleri gerekir. Şüphesiz insanın Allah'a yaklaşmak için ihdâs ettiği her bid'atın anlamı Nebî sallallahu aleyhi ve sellem'in açıklamasını kötülemektir. Rasûlullah ümmetini gecesi de tıpkı gündüzü gibi apaydınlık bir yol üzere bırakmadı mı? Yüce Allah: «Bugün dîninizi kemâle erdirdim.» buyurmadı mı? Şimdi sizin bir bid'at olarak çıkardığınız bu şeyi, onu bilmediği için mi yoksa Allah'ın öğrettiğini gizlediği için mi terk edip anlatmadı?

Eğer birincisini söylersen Nebî sallallahu aleyhi ve sellem'i cehâletle suçlamış, eğer ikinciyi söylersen onu hıyânetle suçlamış olursun. Bunların hiçbirini söyleyeceğini ve kabulleneceğini kesinlikle sanmam.

O hâlde ey kardeşim o bid'atın yerine sana akîde, söz ve fiil olarak onun şerîatından senin için ortaya konulanlar yeterlidir. Teslim ol ki kendini kurtarasın. Bu şerîat ile rahatla! Şerîat -hamd olsun Allah'a- kâmildir, tekmîle ihtiyâcı yoktur.